Atıksız mutfak, sürdürülebilirlik ve mevsimsellik konusundaki hassasiyetler The Granma şefleri ve ekibi için önemli bir yerde duruyor. Zira kişiler kadar işletmelerin de bir karbon ayak izi var ve gıda atığı çok ciddi bir mesele.

Restoranlarımızdaki Gıda Atık Yönetimi Sürdürülebilirlik Adımları

Özellikle restoran ve otelcilik sektörlerindeki farkındalık, gezegenimizin sağlıklı devamı için kolayca yönetilebilir ve büyük fark yaratabilen adımların temeli haline geliyor. Dünya Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre, tüm dünyada üretilen gıdaların üçte biri atık olarak değerlendirilip kullanılmadan yok ediliyor. Bu, yalnızca et ve tarım sektörünü değil; modadan mimariye, küresel olarak tüm üretimi etkileyen çok büyük bir miktar ve her anlamda kritik bir veri.

Daha Konsantre Menüler Sürecin İlk Adımı Oluyor

Tam da bu noktada şeflerimiz “ne yapabiliriz” sorusuna yanıt olacak adımlardan ilki, menüleri daha kısa ve makul bir alana sınırlayabilmekten geçiyor. Bu, lezzetten ödün verileceği anlamına asla gelmiyor ancak birbirine çok benzeyen pek çok tarif yerine daha spesifik ve net içerikler üzerinden gitmek, restorana girecek malzeme miktarını mantıklı bir yere çekiyor.

Plastiği Sınırlamak da Şeflerimiz için Diğer Önemli Noktalardan Bir Tanesi

Diğer adım, elbette, dijital siparişlerdeki plastik çatal-bıçak kullanımını opsiyonel hale getirip her defasında misafire “bunu istiyor musunuz” sorusunu sormaktan ve mümkünse bu seti zaten plastik üzerinden servis etmemekten geçiyor. Bambu, bu alanda plastikten sonraki en popüler materyal oluyor ve kullanımı gün geçtikçe artıyor.

Biz “The Granma” restoranları, şefleri ve operasyonda görev alan tüm ekip üyeleri olarak her gün atık miktarımızı azaltıp, karbon ayak izimizi düşürebilmek ve sürdürülebilir bir dünya için çalışmaktan mutluluk duyuyor ve var gücümüzle çabalıyoruz.